22 Mart 2018 Perşembe günü, 9 Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesinin katkısı ile Kurucu Öğretim Üyeleri Konferans salonunda "Akupunktur ve Moksibüsyon" konulu bir seminer düzenlendi. Seminerde Japonyanın İkuei Sağlık Okulundan gelen konuklar Prof. Dr. Akira Yoshihara ve Dr. Susumu Odai ile beraber 9 Eylül Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Mete Edizer yeraldılar.

Batılıların hastalık olarak nitelendirdiği bulgular, Geleneksel Çin Tıbbında (GÇT) kişinin uyumsuzluk ya da dengesizlik hali olarak görülür. GÇT insanların değişime karşı gösterdikleri durgunluk nedeni ile bozulan dengelerini yeniden sağlamak için tasarlanmış olan bir grup terapiye dayanır. ve şunlardır: 

• * Akupunktur ve moksibüsyon
• * Diyet 
• * Bitkisel ilaçlar
• * Masaj
• * Terapötik egzersiz

AKUPUNKTUR, çoğumuzca bilinmektedir. Moksibusyon ise cilt üzerindeki "akupunktur noktalarında" bir bitkiden elde edilen tütsünün yakılmasıdır. Bu işlem ile vücudun “Qi”- (“Ki”) enerjisi uyarıp güçlendirilerek düzgün enerji akışı yeniden sağlanmaktadır.

Moksa, Çin'den Japonya'ya ve oradan da dünyaya yayılmaktadır denebilir. Moksa tütsüsü yani "yanan şifalı ot” çoğunlukla "Artemisia vulgaris" den yapılır, ikame bitki türleri de kullanılabilmektedir. 

Seminerde özellikle gebelikte yapılan moksa uygulamaları ile ilgili kanıtlanmış çalışmalara yer verildi. Sunumların ardından, salonda bulunan izleyicilere Japonya'da kullanılan akupunktur iğneleri, belirli hastalıklar ile ilişkili yaşam noktaları ve moksa yapılırken hissedilen ısı ile ilgili uygulamalar tanıtıldı.